Festival boyunca her yaştan kitleye ulaşacak caz performanslarıyla müziğin büyüsüne kapılın.
Caz müziğinin ustalarıyla ve sektörden önemli kişilerle yapılacak söyleşiler, atölye çalışmaları ve interaktif eğitim etkinlikleri sizleri bekliyor.
Genç müzisyenlerin kendilerini ifade edebileceği özel sahnelerle geleceğin caz sanatçılarına destek veriyoruz.
Eskişehir’in tarihi ve kültürel dokusuyla bütünleşen etkinliklerle festival, sadece müzik değil bir şehir deneyimi sunuyor.
Canlı yayınlar, mobil uygulama ve sosyal medya içerikleriyle festivali her an her yerden takip edin.
Çocuk şarkılarının cazın neşeli ritmiyle buluştuğu, caz klasiklerinin minik kulaklara uyarlandığı rengârenk bir konserle karşınızdayız! Ali Baba’nın Çiftliği’nden Kırmızı Balık’a, eğlenceli melodiler swing’le dans edecek, minikler hem müziği hissedecek hem de ritimlerle eğlenecek. Cazın büyüsünü çocuklara taşıyan bu özel konser, müziği sevmenin yaşla ilgisi olmadığını kanıtlıyor. 4 Ekim’de sahnede çocuklar için çalıyoruz — bekliyoruz!
Çocuklarımızın sınava, seçmeye, elemeye maruz kalmadan özgüvenle gelip birlikte müziği öğrenebildikleri ve birlikte müzik yapabildikleri bir merkez… Onları tüm tehditlerden uzak tutup, insanlığın evrensel değerleriyle olan bağlarını güçlendirecek bir uygulama… Eskişehir’de bugüne kadar imkanları sınırlı binlerce çocuğa ortak sosyal ve kültürel yaşam alanları oluşturarak , sanata katılım hakkı önündeki engelleri kaldırmayı hedefleyen bir merkez… Tepebaşı Belediyesi bünyesinde 22 ocak 2015 tarihinde çalışmalarına 7-17 yaş grubu arası 130 çocuk ile başladı. “iki elin sesi var” çocuk senfoni orkestrası 18 mayıs 2015’de ilk konserini verdi. Kurulduğu günden bu yana neredeyse tamamı bağışlarla sağlanan çalgılarla yürütülen bu program, Eskişehir halkının da başarılı bir imece çalışmasına dönüşmüştür. Bu merkezde müzik yapan çocuklarımızın sayısı da 2000’e ulaştı. Bağış kampanyalarının devam etmesiyle bu sayı daha da artacaktır. 5 eylül 2015 tarihinde orkestra özel çalışma alanına geçti. “İki Elin Sesi Var” Çocuk ve gençlik senfoni orkestraları çalışma alanı Eskişehir Tunalı ve Zafer mahallelerinin kesişme noktasında bulunuyor. Bölgede yaşayan çocukların yaşadığı ekonomik ve sosyal imkansızlıklar çalışma alanının burada konumlanmasında en önemli faktör oldu. . “İki Elin Sesi Var” Çocuk SenfoniOrkestrasının yeni binasına kavuşmasıyla birlikte çocuklarımızın okul derslerine katkı amaçlı etüt eğitimi ve diğer desteklere ulaşımı sağlandı. “Bu programda her şey birbiriyle bağlantılıdır. Sosyal boyut ve müziği öğrenme asla ayrı değildir. Müzik yaşamı dönüştürebilir, çocukluk çağındaki tehditlere karşı mücadele için güçlü bir araç olabilir. Birlikte müzik yapmak ; Daha iyi bir yurttaş olmak, başka insanları önemsemek birlikte çalışarak yeteneklerini paylaşıp, geliştirmek, tehditlerle birlikte mücadele edip dayanışmayı ve güçlü olmayı sağlamaktadır. Bu program çocuklarımıza ve ailelerine umut , saygı , neşe ve özgüven sağlayacaktır. “ Bu felsefe ve ilkeler doğrultusunda Tepebaşı Belediyesi “iki elin sesi var” Çocuk Senfoni Orkestrası Eğitim Çalışma Merkezi müzik eğitimi vermeye devam ediyor.
2010’da Galata’da trompet sanatçısı Can Ömer Uygan ile serüvenine başlayan, klavyede Samad Kamalı , gitarda Metehan Erdoğan, bas gitarda Ömer Akalın ve davulda Cihan Kahvecioğlu‘ndan oluşan KAM 4 Ekim Cumartesi Eskişehir dinleyicisi ile buluşuyor! Doğaçlama, psikedelik ve Anadolu motiflerinden ilham alan müzikleriyle anılan KAM, miks-mastering aşamalarında Çağan Tunalı‘nın, kapak tasarımında Simay Bahçıvan'ın yer aldığı ‘’ KAM Around Friends’’ konser albümünü geçtiğimiz yıl başında Noiseist etiketi ile yayınladı. Bugüne kadar İstanbul Caz Festivali, Akbank Caz Festivali, XJAZZ İstanbul, ODTÜ Alternatif Müzik Günleri ve Sound Of İstanbul gibi önemli festivallerde yer alan KAM 4 Ekim Cumartesi Eskişehir Caz Festivali’nde.
Brassolist, Türkiye’de ilk defa bakır üflemeli çalgılarla, caz standartlarından Türküler’e uzanan renkli repertuvarını bir solist eşliğinde dinleyiciye sunuyor. Klasik eserlerin bakır nefesli enstrümanlara göre düzenlemelerinin yanı sıra caz, pop, R&B ve özellikle Anadolu Türküleri’nden oluşan ve düzenlemeleri kendilerine ait olan repertuvar örnekleri ile Brassolist, yenilikçi ve dinamik yapısıyla ve özel konuğu “Jülide Özçelik” ile Eskişehir Caz Festivali’nde.
Evrencan Gündüz 1996 yılında Kadıköy’de doğdu. Küçük yaşlardan itibaren müziğe büyük ilgi duyan Gündüz, 13 yaşlarında, Ray Charles’ın filmi ile Blues müziği ile tanışıp daha sonraları Jimi Hendrix, BB. King, Albert Collins, Fredie King ve James Brown gibi isimlerin etkisinde müziğinin tarzını şekillendirdi. 14 Yaşında gitara ilgi duyan Evrencan, gitar çalan arkadaşlarının katkıları ve internetten video izleyerek klasik gitar çalmayı öğrendi. 15 yaşında babasının hediye ettiği elektro gitar ile klasik gitarın yanı sıra elektro gitar çalmayı öğrendi. Babasıyla sahne alma fırsatını bularak, tecrübesini arttırdı. 16 yaşında geldiğinde sokak müzisyenliğine başladı ve o yıl içerisinde ilk grubu olan T-Blues isimli grubu arkadaşlarıyla birlikte kurarak, festivallerde ve konserlerde yer aldılar. Vapurlarda müziğin yasaklanmasına kadar vapur müzisyenliği yaptı. Rock’n Purple’da en iyi solist ve rock kategorisinde en iyi grup ödülü, Dont Let Me Down (Beatles) parçasında yaptığı düzenleme ile kemençeyi parçada kullanarak, en değişik enstruman ödülüyle toplamda 3 ödül kazanmıştır. Evrencan Gündüz ve Uzaylılar adlı beş şarkılık ilk EP’sini 2017 yılında çıkaran ve albüm listelerinde ilk onlarda yer alan Evrencan Gündüz, 2018 yılında altı şarkıdan oluşan “Mevsim Çiçekleri” EP’sini, 2019’da halka mal olmus türkülerimize yeni bir soluk getirdiği “Bu Toprakların Sesleri” EP’sini ve “Sabah Şarkıları” EP’si ile daha bir çok şarkıyı müzikseverlerin beğenisine sunmuştur. Evrencan Gündüz kendi “Akustik Solo programlarının yanısıra, grubu “Uzaylılar” ile konser çalışmaları, beste ve albüm çalışmalarına devam etmektedir.
Müzisyen kimliğinin haricinde sunduğu radyo ve TV programlarıyla da hafızalarda yer etti.
İlhan Erşahin ve Barış K’nın bu özel birlikteliği, elektronik müzik ile cazın buluştuğu, doğaçlamanın enerjisiyle biçimlenen ve dinleyiciyi sezgisel bir deneyime davet eden bir projeye dönüşüyor. Her iki sanatçının da sınır tanımayan yaratıcı vizyonları sayesinde ortaya çıkan bu işbirliği, sadece bir sahne performansı değil, aynı zamanda çok katmanlı ve zamansız bir ses evreni sunuyor.
The Mini Beetles 🎶 Müziğin en ikonik melodilerinden ilham alan özel bir konserle çocuklarımızı ritmin neşesiyle buluşturuyoruz! 💃🕺 60’ların ve 70’lerin sevilen ezgilerini, caz dokunuşuyla yeniden keşfedeceğimiz bu renkli buluşmada minikler müziğe eşlik edecek, özgürce dans edecek! Festivalin en eğlenceli anlarından biri olacak bu etkinlikte, sevgi, barış ve müzik bir arada! 🎈 Tüm çocukları 5 Ekim’de bu unutulmaz deneyime davet ediyoruz!
Yalın sözleri ve vurucu melodileri merkezine alan şarkı yazarı. Piyano başındaki akustik performanslarında türler arası gezinmekten geri durmayan yorumcu. İstanbul doğumlu bağımsız kadın sanatçı ve yapımcı. Ceren Gündoğdu, müziği ve kimliği ile Türkçe pop’a romantik ve özgün bir kapı aralamakta kararlı. Müzisyen bir anne babanın tek kızı olan Ceren, Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı olarak müzikal tiyatro ve piyano okudu ve Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümünden birincilikle mezun oldu. Yüksek lisansını Galatasaray Üniversitesi’nde medya ve iletişim alanında yaptığı dönemde, İstanbul Devlet Tiyatroları’nda çalışmaya başlayarak profesyonel sahne hayatına adım attı. 2020’de tamamı kendisine ait 7 şarkıdan oluşan ilk solo albümü Kapalı Gözlerle’yi yayınlayan sanatçı, geçtiğimiz sene “Kapı” ve “Beni Affet” şarkılarıyla radyolarda ve dijital platformlarda yükselişe geçerek oldukça geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. YouTube kanalındaki yeniden yorumlarla farklı müzikal türlere ilgi duyan çok sayıda dinleyicinin kalbinde sağlam bir yer edindi. Söz yazarı, besteci, eş prodüktör ve yapımcı olarak hazırlıklarını tamaladığı ikinci stüdyo albümü Işık Olur Gözlerin’i ise 2025 Şubat’ında dinleyiciyle paylaştı. Ruhu ve hikâyesi olan şarkıları nostaljik tınılarla buluşturan bu albüm tanıdık ama özgün bir müzikal yolculuk vaat ediyor. Albümde yer alan 12 şarkıdan 11’inin sözü ve müziği ise Ceren’e ait. Duayen bir halk müziği şefinin (Zafer Gündoğdu) ve Türk sanat müziği sanatçısı bir annenin kızı olarak bu toprakların müziğine doğal bir yakınlık duyan Ceren, Doğu ve Batı’nın renklerinin iç içe geçtiği bir müzik dili yaratmanın kendisi için özel bir anlam taşıdığını dile getiriyor. Müziğini duygudaşlık zevki sunmak ve incinmiş kalplerin hikâyelerini anlatmak için tasarladığını her fırsatta dile getiren sanatçı, ülkemizde sahnelenen Damdaki Kemancı Müzikali, Sidikli Kasabası Müzikali gibi kült Broadway müzikallerindeki başrol performanslarıyla da dikkat çekiyor.
Brassolist, Türkiye’de ilk defa bakır üflemeli çalgılarla, caz standartlarından Türküler’e uzanan renkli repertuvarını bir solist eşliğinde dinleyiciye sunuyor. Klasik eserlerin bakır nefesli enstrümanlara göre düzenlemelerinin yanı sıra caz, pop, R&B ve özellikle Anadolu Türküleri’nden oluşan ve düzenlemeleri kendilerine ait olan repertuvar örnekleri ile Brassolist, yenilikçi ve dinamik yapısıyla ve özel konuğu Fikri Karayel ile Eskişehir Caz Festivali’nde.
12 Nisan 1980 yılında Beyrut’ta doğdu. İskenderun’da büyüdü. Bilkent Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünden 2002 senesinde mezun olup, İstanbul’a yerleşti. Prodüktör, söz yazarı, besteci ve şarkıcı kimliğiyle 2009-2019 yılları arasında ADA Müzik etiketiyle, Uyan, Hayat, Sarı, Sizler Hiç Yokken, Evim Neresi, Kuzgun’u Uçmak, Ürkerek Söylerim olmak üzere yedi solo albüm yayınladı. 2014 yılında Ada Müzik’ten yayınlanmış olan Fırat Tanış’ın MOR’ÜYALAR adlı albümünün prodüktörlüğünü üstlenmiştir. Birçok dergiye, gazeteye köşe yazıları ve şiirler yazan Jehan Barbur 2013’te öykü ve şiirlerden oluşan Çatıdaki Çimenler –Sen’e Yazılar– adlı ilk kitabını, 2016’da yirmi isimle yaptığı röportaj derlemelerinden oluşan Baba Öyküler, 2017’de Sevmediğim Atlaslar, 2019’da Düğüm Ağacı adlı şiir kitaplarını yayınladı. Birçok dizi, sinema filmi ve tiyatro oyununa sesi, sözü ve besteleriyle katkıda bulundu. 2010 yılında Özen Yula’nın yazıp yönettiği “Şems Unutma” adlı tiyatro oyununda Tavus Hatun rolünü oynamış, oyunun müziklerini besteleyip, Cenk Erdoğan’la birlikte düzenlemelerini yapmıştır. Oyunun müzikleri Direklerarası Seyirci Ödüllerinde birinciliğe layık görülmüştür. Heves ve nefes yettiğince, yazmaya, üretmeye ve şarkılar söylemeye niyetlidir.
Türk Caz Sanatçısı, piyanist ve besteci.
Hey! Douglas, Anadolu Club ve bağımsız müzik dünyasının önemli isimlerinden biridir. 1960'lar ve 70'lerin Anadolu pop ve rock müziğinin altın çağından ilham alan Hey! Douglas’ın müziği soul, funk ve saykodelik türlerini bir araya getirirken dinleyiciye benzersiz bir deneyim sunuyor.
Etkinlikler Sırayla Paylaşılmaya Devam Edecek!
Tüm Sanatçılar